Resmen açıklandı: "Dünyanın en güzel köyü" sandığınızdan çok daha yakın
Şehrin sürekli koşuşturmacasından, korna seslerinden ve bitmek bilmeyen inşaatlardan sıkıldınız mı? Saygın Forbes dergisi, yakın zamanda gezegenin en güzel 50 köyünü sıraladı. Bu liste, size huzurlu bir cennete güzel bir kaçış için fikirler verecektir.
Bal rengi taş evleri ve çiçeklerle bezeli sokakları, içinden akan sakin bir nehrin geçtiği, masallardan fırlamış bir köy hayal edin. 15. ila 17. yüzyıllardan kalma evleri, ziyaretçileri dokumacıların zamanına götürüyor. Londra'ya sadece iki saat uzaklıkta, İngiliz kırsalında yer alan bu küçük mücevher, iş dergisinin gözdesi haline gelerek onu ilk sıraya yerleştirdi.
"Dünyanın en güzel köyü" seçilen bu köyün adı Bibury ve Fransa'da neredeyse hiç bilinmiyor. Peki, İngiltere'nin bir bölgesi olan Cotswolds'un bu incisi, Forbes jürisini neden bu kadar etkiledi? Her şeyden önce, bu "olağanüstü doğal güzellikler" bölgesindeki (Cotswolds'un 1966'dan beri resmi adı) diğer turistik yerlerin aksine, Bibury ruhunu ve eski dünya köy atmosferini korumayı başarmış.
Yerel altın taştan yapılmış, 14. yüzyılda manastır yün deposu olarak inşa edilen ve 17. yüzyılda dokumacıların evlerine dönüştürülen ünlü Arlington Row evleri hâlâ ayakta ve yerleşim görüyor. Coln Nehri'nin geçtiği köy, yeşil kıyıları ve taş köprüsüyle değişmeden kalmış. Bu durum, sanatçı ve yazar William Morris'in 19. yüzyılın başlarında burayı "İngiltere'nin en güzel köyü" olarak adlandırmasına neden olmuş.
Ve pastoral güzelliği inkar edilemez: Bibury artık kartpostallarda, seyahat rehberlerinin kapaklarında ölümsüzleşiyor ve bir zamanlar eski İngiliz pasaportlarının iç kapaklarında yer alıyordu; modern gelişmelerden etkilenmemiş kırsal İngiltere'nin bir sembolü haline geldi.
Bibury, kartpostal güzelliğindeki manzaralarının ötesinde keşfedebileceğiniz başka yerler de sunuyor: Tipik bir "İngiliz" atmosferinde şömine başında kaliteli yemekler ve çay servisi yapan brasserie'siyle ünlü zarif Swan Hotel'de konaklayabilir, İngiltere'deki en eski alabalık çiftliğinden taze yakalanmış alabalıkları tadabilir veya tarihi St Mary Kilisesi'nin huzuruna kendinizi bırakabilirsiniz.
İşe gidip gelmenizi bir tren biletiyle değiştirip manzara ve otantik bir deneyim yaşamaya hazır mısınız? Bibury tüm beklentilerinizi karşılıyor. Londra'dan arabayla veya Paddington İstasyonu'ndan Kemble'a direkt trenle (sonrasında sadece 20 dakikalık bir taksi yolculuğu) kolayca ulaşılabilen, gerçek anlamda otantik bir huzur cenneti.
L'Internaute
